SAKARYA İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt KUNTOĞLU´nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı

İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt KUNTOĞLU´nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı

İl Milli Eğitim Müdürü Mevlüt KUNTOĞLU´nun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı

20. yüzyılın başlarından itibaren ülkemiz ve dünya milletleri büyük dramlar yaşadı, büyük acılar çekti. Bir kısım milletler uzun yıllar boyunca işgal ve sömürü altında yaşamak zorunda kaldı.

Bin yıla yakın bir süre Anadolu coğrafyasında hüküm süren Türk milleti de büyük sömürge güçlerinin bu hegemonik taleplerini, baskılarını ve sömürü tehditlerini yoğun olarak hissetmekteydi. Uzun yıllar boyunca bu baskı ve tehditlere kahramanca karşı koymayı başaran ecdadımız, zaman içinde en alçak ve zalimce işbirliklerine de göğüs germeyi bilmiş ve şanlı zaferler kazanmıştır.

Dönemin bütün olumsuzluklarına rağmen ecdadımız; çağdaşı olan diğer toplumların yaptığı gibi saltanat sistemini halkın üzerinde bir korku ve baskı aracına çevirmemiş; tam tersine o dönem şartlarının elverdiği ölçüde insan hak ve hürriyetlerini gözetmişlerdir. Öyle ki bu hususta, bugünün gelişmiş toplumlarını bile geride bırakacak model uygulamalar geliştirmişler ve bu uygulamaları başarıyla hayata geçirmişlerdir. Yalnızca çok kültürlü, çok dilli ve çok dinli yerleşim merkezi olan Kudüs’te ve İstanbul’da asırlarca süren örnek uygulamalar dahi bugünün modern toplumları için şaşırtıcı ve özendirici olmaktadır.

Kabul etmeliyiz ki; Osmanlı Devleti, varlığını devam ettirdiği süre içerisinde, o dönemin krallık ve imparatorlukların aksine ”insanı yaşat ki; devlet yaşasın” düsturundan hareketle;  istişareye, halkın isteklerine önem vermiş ve klasik imparatorluklardan farklı bir yönetim anlayışı benimsemişti.

Ancak, tarihin akışı; derebeylikler, krallıklar ve imparatorluklar döneminin sonuna gelindiğini işaret ediyordu. Fransız İhtilali ile eş zamanlı ortaya çıkan Sanayi Devrimi ve yine takriben bir asır sonrasında patlak veren 1.Dünya Savaşı; dünya milletlerine genel manada cumhuriyetin ayak seslerinin gün be gün yaklaşmakta olduğunu söylüyordu.

1.Dünya Savaşı’nın o yakıcı günlerinde, tarih sayfalarımıza altın harflerle yazılan Çanakkale Destanı ile birlikte emperyalist güçler, bu aziz milletin inançlı ordusunu yenemeyeceğini çoktan anlamıştı. Fakat son bir kez daha şanslarını denemek istediler.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öngörüsü, kurmay heyetinin destekleri, cesaretleri ve Türk Milleti’nin bütün olumsuz şartlara rağmen yüreklerindeki inanç ve kararlılıkla Kurtuluş Savaşı’nda düşmanların ‘imkansız’ dediği şeyi başardık. Dünyanın, ‘Artık her şey bitti!’ dediği noktada bu millet, kendisine inanan ve güvenen yürekli liderleri; kahraman Mehmetçikleri ile vatanını, hürriyetini,  bağımsızlığını ve mukaddes değerlerini yok olmaktan kurtardı.

Dünyanın bütün mazlum milletleri için de yol gösterici ve umut ışığı olan bu zaferle birlikte; 20.yüzyılın en kanlı ittifakını gerçekleştiren haçlı zihniyetinin ayak izleri ve hain emelleri sonsuza dek bu coğrafyadan silinmiş oldu.

Sonrasında milletimiz, bir kez daha bu büyük zaferin şanlı lideri ve komutanı Mustafa Kemal Paşa´nın etrafında, cumhurun yani milletin iradesine saygıyı sistemin merkezine koyan ve halkın tercihlerini devletin zirvesine taşıyan bir yönetim şeklini benimsedi.

Allah’ın insanlara doğuştan bahşettiği temel hakların; kapalı, denetlenemez ve hesap verebilirlikten uzak bir ortamda korunması mümkün değildir. Bir başka ifadeyle insanlar, böylesi bir ortamda; fikirlerini özgürce ifade edemez, hak ve hukuklarını savunamazlar. Bunun sonucu olarak da, toplumun maddi ve manevi kalkınması zarar görür. O sebeple cumhuriyet ülkenin kaderinde kaçınılmaz olarak var oldu ve var olmaya devam edecektir.

Katılımcı, ortak akla dayalı, farklı düşüncelerin özgürce dile getirildiği, fikir ve ifade hürriyetinin anayasal çerçevede korunduğu, insan hak ve hürriyetlerini önceleyen bir yönetim şekli olan cumhuriyetin artık bu yeni devletin yönetim şekli olması kaçınılmaz bir durumdu.

Bugün; demokrasiyle taçlandırılmış bir cumhuriyete sahip olduğumuz için, millet olarak bahtiyarız.

Bu vesileyle kutsal vatan topraklarımız ve manevi değerlerimiz uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anarken; Cumhuriyetimizin 92. Yıldönümünü kutluyor; hayırlara vesile olmasını diliyor; hepinizi en derin sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Resmi Daireler Kampüsü 15 Temmuz Camili Mahallesi Adapazarı / SAKARYA - 264 251 36 14 / 15 / 16

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.