Page 60 - 81 ÇALIKUŞUSAKARYA 4. sayısı
P. 60
YARGILAMA, ANLA!
İnsanı anlamak ve davranışlarını anlamlandırmak vicdani yanını rahatlatır. Oysa bunun adı mantığa
için faydalanılan en temel kaynak duygulardır. bürümedir ve bu bir savunma mekanizmasıdır.
Duygular insanı diğerinden ayırır ve biricikliğine
kavuşturur. Bilinen yaşam yolunun bilinmedik tali Yargılamak karşı tarafla ilgili bir olgu değil kişinin
yollarına döndürür. Bazen yolu kaybettirse de yeni kendi yaşam süreçleriyle ilgilidir. Belki üstünlük
yollar keşfettirir. Davranış ise çoğu zaman hisse- ve haklılık duygularıyla baş etmede zorlanıyordur
dilen duygunun dışa yansıma şeklidir. Yani duygu- belki yargıladığı davranışı yapmaya cesaret ede-
nun somutlaşmasıdır. miyordur belki de kendisi de başkaları tarafından
yargılanıyordur. Bunun birçok nedeni olabilir. Fa-
Tüm bunlar düşünüldüğünde insanı bütünsel bir kat elbette ki geçmiş süreçler davranış değerlen-
yaratılış olarak görmek daha anlamlı olmaktadır. dirmede önemli olsa da yanlış bir davranışı haklı
Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; okulda çıkarmaz. Kişi kendi farkındalığını kazanarak esnek
öfke patlamaları yaşayan bir öğrencinin ilk görü- bakış kazanabilir.
nür yanı öfke duygusudur. Peki ya insan öfkeden
ibaret olabilir mi? Hayır. Öfke buzdağının yalnızca İnsan hoşlanmadığı bir düşünce karşısında anla-
görünen küçük bir kısmıdır. Esas kısım buzdağının maya çalışan bir tavır takındığında sanki karşıdaki-
görünmeyen kısmında saklıdır. Öfkenin temelin- nin düşüncesini kabul etmiş korkusuna kapılabilir.
de; çaresizlik, hayal kırıklığı, sevgisizlik, değersiz- Oysa bu doğru bir yaklaşım değildir. Birini anlama-
lik, üzüntü, dışlanmışlık vb. duygular yer almakta- ya çalışmak o kişinin düşüncesini kabullenmek de-
dır. Eğer bu durum fark edilmezse evet görünen mek değildir. O kişinin düşüncesine saygı duymak,
şeyle karşı taraf rahatlıkla ve acımasızca yargılana- farklı düşüncelerin de var olduğunu kabul etmek
bilir. Ama bütünsel bir şekilde ele alınmadığı için demektir. Ne kadar farklı düşünce ve duygu ile
bu tutum gerçekliği yansıtmaz. karşılaşılırsa ve anlaşılmaya çalışılırsa o kadar çok
pencere açılır insan zihninde. Çok yönlü düşünme
Yukarıda sözü edilen örnekte olduğu gibi yaşamı- kapasitesi artar. Yani yargılamayıp anlamak karşı
mızda yargılandığımız veya yargıladığımız pek çok taraftan ziyade kişinin kendisine zafer kazandırır.
anlar olur. Bu durumun temelinde yatan şey, insa- Huzurlu ve mutlu hissettirir. İnsanın alışık olmadı-
nın genellikle kendini adaletin en büyük temsilcisi ğı herhangi bir şeyle karşılaştığında şaşırması çok
olarak görme düşüncesidir. Birçok kişi kendi içinde doğaldır. Bu şaşkınlık öfkeyi doğurursa ve yargı-
bir adalet savaşı vermektedir. İyinin ve güzelin ol- lama başlarsa kişi kendine şu soruyu sormalıdır:
masının derdini taşımaktadır. Fakat burada atlanı- “Ben bu duruma neden öfkeli yaklaşıyorum?”
lan çok önemli bir detay vardır: Her düşünce ya-
şanılan deneyimler sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu Sevgiler…
yüzden de birine adaletli gibi görünen yaklaşım
diğerinde aynı anlamı bulmayabilir. Yargılamalar
da tam burada başlar. Anlamlar çatışır, kabul eği-
limi azalır ve insan kolay yol olan yargılama boyu-
tuna geçer.
Kübra Duman
Kübra Duman
Bu boyutta kişide öncelikle kendini ispatlama du-
Psikolojik Danışman
rumu ortaya çıkar. Çünkü kişi başta eğer kendini Psikolojik Danışman
ispatlayabilirse karşıdakinin duygusunun ve dü-
şüncesinin önemli olmadığına kendini inandırır ve
60