Page 2 - 81 ÇALIKUŞUSAKARYA birleşik
P. 2
METE GAZOZ
Genç arkadaşlara söyleyebileceğim şey; kim ne derse desin ne yapmaktan
mutlu oluyorlarsa onu yapmaya devam etmeleri ve asla pes etmemeleri.
Bizim tanıdığımız Mete Gazoz Olimpiyat Kariyerinizin şekillenmesinde ailenizin rolü hakkında neler söylemek istersiniz?
şampiyonu genç, azimli ve başarılı bir sporcu.
Peki, sizin gözünüzden Mete Gazoz kimdir? Başarıya giden yolda ailenin önemi çok büyük tabii ki. Özellikle spor geçmişi olan bir aile yapınız
Doğduğum günden beri okçuluk dünyasının içindeyim diyebilirim. Babam eski varsa bu gerçekten çok önemli bir avantaj. Ailem her ne kadar okçuluk alanında profesyonel olsa da
bir okçu, annem de bu sporun içinden geliyor. Yani tamamen okçuluk kültürü- hiçbir zaman bu sporu yapmam konusunda beni zorlamadılar. Zaten zorla yapılan hiçbir şey başarı
nün hâkim olduğu bir ailede dünyaya geldim. Hayatımda ilk olarak oku elime 3 getirmez, bunu da en iyi sporcu yapısına sahip insanlar bilir. Sportif anlamda babamın yönlendirme-
yaşımda aldım. Yıllar ilerledikçe de ok atmaya olan tutkum ve isteğim arttı. Son- leri kariyerimde çok önemli bir yere sahip. Tabii annemin hakkını da vermek lazım, kişisel olarak ge-
rasında gelen madalyalar, katıldığım yarışmalar ve Millî Takım’a girmemle de ok- lişimimi ona borçluyum. Kısacası mutlu bir çocukluk geçirmem, ailemin beni doğru yönlendirmesiyle
çuluk, hayatımın hep büyük bir parçası oldu. Kendimi kısaca böyle anlatabilirim. bugün olduğum noktadayım.
Okçuluğa nereden ve nasıl başlamalı diye merak
eden Sakaryalı genç arkadaşlar için bize kendi
hikâyenizden biraz bahsedebilir misiniz?
Ben sporcu geçmişi olan, sporla iç içe bir ailede doğdum. Bu konuda çok
şanslıyım. Bu yüzden sporla ilgilenmem kadar da doğal hiçbir şey ola-
mazdı. Aile yapısı bir çocuğun spora yöneliminde çok büyük rol oynasa
da bir sporda profesyonelleşmek için tek koşul bu değil tabii ki. Türkiye
gerçekten her spor branşında başarılı olunabilecek potansiyele sahip bir
ülke. Bu yüzden önemli olan ne yapmaktan hoşlandığınızı bulmak. Çünkü
ne kadar yetenekli olursanız olun eğer yaptığınız spordan keyif almıyor-
sanız gerçek başarıya ulaşamazsınız. Okçuluk da bir çok alanda kendini-
zi geliştirmek zorunda olduğunuz bir branş. Okçuluk, sadece ok atmak
gibi gözükse de arkasında çok büyük emekler yatan bir spor. Bu sebeple
genç arkadaşlara söyleyebileceğim şey; kim ne derse desin ne yapmaktan
mutlu oluyorlarsa onu yapmaya devam etmeleri ve asla pes etmemeleri.
Bu kadar rekabetin olduğu bir sporda olimpiyat madalyası
alıp, İstiklal Marşımızı okutturdunuz, bize bu gururu yaşat-
tığınız için öncelikle çok teşekkür ediyoruz. Peki, bu süreçte
motivasyonunuzun kırıldığı zamanlar oldu mu? Olduğu za-
manlarda motivasyonunuzu nasıl toparladınız?
Dünya şampiyonluklarım, rekorlarım var ama olimpiyatlar bambaşka
bir duygu. Sporun zirvesi. Tokyo’da ülkemi temsil etmek, benim için
paha biçilemez bir şeydi, bunu kelimelerle ifade etmem oldukça güç.
Elbette bu düzeydeki her sporcu gibi benim de zorlandığım, fedakâr-
lıklar yaptığım zamanlar oldu; ailemden uzun süre ayrı kaldım mesela,
hayatımın büyük çoğunluğunu antrenman yaparak geçiriyorum ama so-
nunda ülkeme bu madalyayı getirmek, milyonlarca insanın yüzündeki o
sevinci görmek bütün bu zorlukları unutturdu bana. En önemlisi ülkeme
verdiğim sözü tuttum ve kendi hayallerimi gerçekleştirdim. Her zaman
en büyük motivasyonum da bu oldu.
2